Hacıyatmaz misali kafamı vura vura olduğum yerde sallanıp durduğumu
farkedeli çok olmadı. O zamandan bu zaman kendim dediğim zatı muhteremin kabuk
değişimini nasıl anlatabilirim diye düşünüp duruyorum günlerdir. Bu süreçte binlerce
kilometre yol katetmeme ve bolca zamana sahip olmama rağmen tarifi pek zor bir
hallerdeyim.
Bunu zorlaştıracak değilim kendime de…
Yakında arkası arkasına sürecimi yazacağım.
“Kabuk”
pek yakında…
aşk, ihtiras, intikam…
tekmili birden!