colic…

issiz.png

colic(ing.)= karınağrısı, buruntu, büküntü…

Tasarlanabilir birşey değildi elbet… Neleri tasarladık ve yaşadık zaten. Yaşarken acımasızca tükettiklerimiz ulaşılmazken neden bu kadar kıymetleniyor diye düşündüm. Bunun bir açıklaması olmalı… ama ne?

İzler…

Sizden, bizden, ondan bundan… Taptaze izler…Garip bir tadı vardır. Alışkanlıkla başlar bağımlılığa rücu eder. Farkındayım bunun tadı daha güzel… Sahip olmanın sıradanlığını ne yapayım?

İnce hesaplaşmanın ürünü bazı tümceler dolanmaya başladı tamda şu anda… Derin bir ah çekmeden dünyaya dönmek mümkün olmuyor nedense. Karanlıkta çöküp kalmak mı olduğun yere yoksa bir ışık aramak mı… Ben acısını sevdim bunun. Kafamı çevirdiğim heryerde farklıyım. Bu acı garip bir tad veriyor. Ve oturmak istiyorum olduğum yerde.

Romanlar kimin için yazılmış? İzi olmayanın ne hükmü var satırlarında… Hiç düşünmediniz mi sıradanlığın romanı olmuş mu? Acısız iz var mı? Mutluluğun tadını kaybettiğinde almayan var mı? Hangi silik karakter iz bıraktı belleğinizde? Hiç kendinize silikliği yakıştırıpta baş karakteri oldunuz mu? Boşversenize…

Siz bana bir hayat borçlusunuz!

Sıradan, acısız… Özlemsiz… İzsiz… Silik…

Benim olan bir hayat sorçlusunuz.

Siz kim misiniz?

Karın ağrısısınız… Acısınız.

Sizi seviyorum.

Saygılarımla

SizColic … Her kimseniz artık…

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir