Düş..!
Çık git anlamsız ağırlığınla
yorgun bedenimden.
Gözlük
Mavi miydi
..yoksa yeşil mi?
Bana baktığında mı güzel gözlerin
ağladığında mı ardında akşamlar
Mona Lisa’ya bile yakışmamıştı
altından çerçeveler
plastik bir gözlüğün sana yakıştığı kadar…
Ben misin?
Dirilten misin beni gövdem
Öldüren misin bilmem
Gördüren misin beni gözüm
Körleten misin bilmem
Bildiren misin bana başım
Gizleyen misin bilmem
Bir ben varım benden öte
Ben misin bilmem
Bülent Ecevit
gül… bülbül…
biz, alıştık kargalarla gün yüzüne
bakmaya,
ağzımızda peynir de kalmadı, tilki masasına
meze…
bülbül kime gitti peki, ey gül,
sen de döktün tüylerini arsız yüzümüze,
izin kalmadı kalbimizde…
bülbül kime gittin peki,
biz şiirden düşükler meclisinde
bir sağır beste,
çalanımız yok, söyleyenimiz
terk etmiş,
bir şamar gibi dikenler yüzümüzde…
ş.a.
…küçük ıraklı kıza
Bir çift küçük gözdü
Ağzımızdan çıkan birkaç cümle
Acımız anlamsız bir sözdü
Annesi kaybolmuş
babası vurulmuş
Bir çift küçük gözdü
Kalbi tatmadan aşkı
Her yanı kış, yanakları güzdü.
Biz ise ekranları başında korkak
Savaşları çoktan bitirmiş
Yüzlerce nasırlı kalp,
anlamsız birer çift gözdük.
Suha A.
..düş..
Posta Pulu
Bir aşk mektubunun
ilk cümlesidir
senden beklediğim
varsın ardı gelmesin
ben zaten senden
gönderilecek
mektubun
dudaklarına susamış
posta puluyum..!