yani sen vardın da ben görmüyordum
sen konuşuyordun da ben duymuyordum
yani sen bir yerlerdeydin de ben bilmiyordum
yada sen yoksun da
ben var biliyorum.
yani yok
yani var
yani bahar gelmezse
yazı yaşarım
yani sen…
yani boşver!
Kategori: Genel
sanki
her dem
bir dem
neden
ve sen
bil ki mevzu derin
bil ki derya deniz
bil ki
gitmeyesin uzağa
gel ki uzanayım
gel ki sarılayım
gel ki göreyim
her an
her zaman
sen gibi değil
sanki sen değil
dik değilsen eğil
eğil ki
sana ulaşayım
altından
ayaklarının
sanki yaşıyormuşum gibi…
Düne inat yarına umut
Yeter ki gün güzel başlasın.
Biraz sonra gececek zamana inat
saniyeler yavaşlasın.
Umut gözlerinden aksın yaşlar yerine
dudaklarım dudaklarınla barışsın.
Yeter ki gün seninle başlasın.
Sen yokken geçen zamana inat
dikine dikine yürünsün yolları memleketin.
Yeter ki…
gün gözlerinde başlasın.
Midende ne var?
IAB Türkiye Internet Ölçümleme Araştırması verilerinin kullanıldığı aylık bültenin 6.sı “Türkiye Internet kullanıcısı değişiyor.” başlığı ile yayınlandı
Araştırma: Gençlere göre en “genç” markalar hangileri?
Araştırma: Gençlere göre en “genç” markalar hangileri?
Bir Youtholding Grup Şirketi olan Youth Research’ün 18-34 yaş arasındaki nüfusun içerisinden sosyal medyada aktif olarak bulunan gençler üzerinden yapmış olduğu kantitatif araştırma sonuçlarına göre; gençler “Turkcell” markasını kendini GENÇ olarak konumlayan en iyi marka olarak görüyor. Sonuçlara göre CHP- Kemal Kılıçdaroğlu 2. sırada yer alırken Vodafone da 3. sırada bulunuyor. Basın bülteni içerde.
Esomar kuralları doğrultusunda kalitatif ve kantitatif araştırma metodları kullanarak gençlerin tutum ve davranış biçimlerini, algılarını, beklentilerini araştıran, Türkiye’nin Gençlik Odaklı İlk Pazar(lama) Araştırma Şirketi Youth Research’ün yaptığı araştırma sonuçlarına göre “Turkcell” markası, kendini GENÇ olarak konumlayan markalar arasında 1. sırada yer alıyor. Sonuçlara göre CHP- Kemal Kılıçdaroğlu 2. sırada yer alırken Vodafone da 3. sırada bulunuyor.
47 ili kapsayan ve +- % 5 hata payı ve % 95 güven sınırında gerçekleştirilen araştırma sonuçlarına göre gençlerin son 1 ay içinde yayınlanan reklamlar arasında en beğendikleri reklam CHP’nin hem sosyal medyada hem de TV’de yapmış olduğu ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun yer aldığı “gençlere özel” reklam kampanyası olurken, CHP’yi sırasıyla Avea ve Vodafone takip ediyor. Ak Parti-Recep Tayyip Erdoğan reklamları ise 7. sırada yer alıyor.
Araştırma sonuçlarına göre Okan Bayülgen %25,2 ile gençlerle en iyi iletişim kuran ünlü olarak gözüküyor. Komedyenler, gençler tarafından güçlü ilişki kurabilen ünlüler olarak belirlenirken, gençlerin %11,8’i Kemal Kılıçdaroğlu’nu gençlerle en iyi iletişim kuran siyasetçi olarak görüyor. Ayrıca araştırmaya katılan gençlerin %9,2’si Cem Yılmaz’ı gençlerle en iyi iletişim kuran ünlü olarak kabul ediyor.
Aynı araştırma sonuçlarına göre gençlerin %57’si CHP’nin mesajlarını net bir şekilde aktarabildiğini düşünürken, gençlerin %19’su AKP’nin mesajlarını net, sade, anlaşılır ve yaratıcı bir şekilde aktardığına inanıyor. %17’lik bir grup ise hiçbir partinin mesajının net olmadığını düşünüyor. Bunun yanında katılımcıların %42,4’ü seçim kampanyaları ve vaatlerin oy tercihlerini etkilemediğini belirtirken, %36’sı oy tercihlerinin vaatlere göre değiştiğini belirtiyor.
Anket Künyesi :
Tarih: 10-29 Mayıs 2011
Yöntem: Online Araştırma
Araştırma Konusu: 12 Haziran Seçimleri
Yaş Aralığı: 18-34
Şehirler: Araştırmaya 47 ilden katılım olmuştur.
Katılımcı Profili:
Katılımcıların %83,4’ü erkek, %16,6’sı kadındır.
%44’ü 20-25; %27’si 26-30 yaş aralığında olup ankete katılanların %86’sı 18-30 yaş grubundadır.
%40’ı İstanbul, %15 ‘i Ankara, %7’si İzmir’den gelmiştir. Geriye kalan %38’lik kısımdaki illerden bazıları şu şekildedir: Adana, Antalya ,Artvin, Bursa, Eskişehir, Gaziantep, Kayseri,Sivas, Samsun, Manisa, Malatya, Muş, Tekirdağ, Giresun..
Araştırmaya katılanların sadece %4,3’ü çalışmadığını ve iş aramadığını belirtmiştir.
Katılımcıların %95,7’si üniversite eğitimi almıştır veya almaktadır.
Katılımcıların %45’i üniversite öğrencisi, %41,’i ise çalışan kesimden gelmektedir.
Kaynak:Reklam Alemi
Kollarında güz
Yeniden…
monoblog hacklendi. Toparlandı. henuz yenilenmedi ama yerinde yeller esmiyor ya yeter simdilik. Nerede kalmıştık?
YOLSUZ/Kayıp Kitap-3 29 Aralık 2010
Bölüm 1.
-Evden çıktığımızdan beri konuşup duruyorsun.
-Susayım mı?
-Konuş ama az.
-Bu kadar mı bıktın benden. Ne yani sussam beni daha çok mu seveceksin. Anlamıyorum seni artık.
-Artık mı? Sen beni anlamış mıydın?
Sessizliği koluna taktığı anda kafatasında bağrışmalar başladı. Anlamadığım sen misin diye düşünmesi ile kapa çeneni diye bağırması bir oldu.
-Ben mi kapatayım. Sen konuşuyorsun ben susmanı istedim sadece.
248 adımdır birbirine bağlanmış elleri biraz önce ikisi de farketmeden ayrıldı. Terli elleri bacaklarının iki yanında salınırken, isteksiz gövdeleri aynı yöne gitmeye devam ediyordu. Vıcık vıcık terlemelerine rağmen ikisi de üzerlerindeki montları çıkarmadılar. Dilge köşe başındaki tekel bayiinden sigara almaya girdi. Bir süre sonra çıktığında sigarasını çoktan yakmıştı. Her zamanki gibi sigarasını sol elinde tutuyor bir erkek edasıyla dudakları ile buluşturduğu sigarayı farketmeden ısırıyordu.
-Bırakmadın şu zıkkımı!
-Bırakmadım.
Kendini bildi bileli sigara içerdi Dilge. Arkadaşları ile okuldan kaçmaya başladığı günlerde aldığı o pis kokulu Samsun sigarası ile başlayan tiryakiliği ona sararmış dişler vermişti. Belki de o yüzden gülmüyordu.
Sosyoloji okumuştu. Öğrenciyken gittiği parti sayısı girdiği ders sayısından fazlaydı. Zaten okulu bitireceği de yoktu. Erkek arkadaşından uzak kalma korkusu ile bitirmişti okulu. Korkuları hayatına yön veriyordu. Hep böyle olmuştu. Şimdi de korkuyordu. Neden?
-Neden?
-Ne neden?
-Neden bana hep kötü davranıyorsun?
-Ben mi?
Kaldırımın bittiği yerde arabalar yeşili bile beklemeden harekete geçtiği anda Dilge yola atladı. Kolunu saran el tutmasa az önce montunu yalayarak geçen taksi ona çarpacaktı.
-Dikkat etsene görmüyor musun kırmızı ışığı? Dursana…
Ona inat yeşili beklemeden peşinde bir çitanın koştuğu ceylan gibi bir çırpıda karşıya geçti. Arkasına baktı. Durmadı.
…
YOLSUZ/Kayıp Kitap-2 27 Kasım 2010
Bölüm 1.
Yolun karşısına geçti. Yerin yarım metre altına doğru inmiş dükkanın vitrinindeki çıplak vitrin mankeni ile merhabalaştı. Bir an nereye gideceğini hatırlayamadı. Yanından geçen arabaların rüzgarı ile kulaklarını tırmalayan inşaat sesini ne kadar rahatsız edici bulmuştu. Tekrar söylendi. Dün akşamki kalabalığı hatırladı. Birbirine bakan donuk gözlerin arkasındaki dünyayı düşünmeden edemedi. Benimde gözlerim öyle mi bakıyor diye solundaki berberin aynasına baktı. Gözlerine değil ayağındaki botlara baktı.
30’unu yeni geçmiş, kendi halinde bir insandı. O kadar.
Yüzyıldır bu sokakları arşınlıyor gibiydi. Yüzyıldır yaşıyor gibiydi. Yüzyıl gibiydi. Sabah onu şaşırtan tebessümün uçup gittiğini farketti. Ayna aramadı gözleri. Kolundaki saate baktı. Daha çok vardı. Bir kafede otursam diye düşündü. Kahveyi hiç sevmezdi. Çay söyleyecek yine, tadını beğenmezse söylenecek ve her zaman olduğu gibi ayıp olmasın diye son damlasına kadar içecekti bardaktaki çayı. Boşverdi.
Bir süredir kitap okumuyordu. Yazmakta istemiyordu artık. Babası öldüğünden bu yana hiç birşey yapmıyordu hatta. Arkadaşları vardı. Nerdeydiler? Unuttuğunu farketti.
….